Günümüzde her alanda yaşadığımız sürekli ve hızlı değişimlerle endüstri toplumundan bilgi toplumuna doğru ilerlemekteyiz. Dolayısıyla bu süreç içinde yer alabilmenin önemli koşullarından biri bilgiyi aynı hızda ve süreklilikte takip edebilmek olmuştur. Bilgili kalabilmek, sürekli ve hızlı bilgi edinebilmekle sağlanmaktadır.
‘Okuma’ bilgiye ulaşmada önemli araçlardan biridir. Ancak artık söz konusu olan ‘okuma’ değil, ETKİLİ VE ÇOK HIZLI OKUMA’dır.
Ülkemizde yetişkin kişilerin okuma hızlarının dakikada 150–200 sözcük arasında değiştiği gözlenmektedir. Bu hızla gerek öğrencilik, gerekse çalışma alanımızdaki dev ilerlemeleri izleyebilmek olası değildir. Çünkü bir sunucu, bir öğretmen dinleyicilerine saatte en çok 9000 sözcük aktarabilir. Oysa orta düzeyde bir okuyucu saatte 27000 sözcük okuyabilir. Hele etkili ve hızlı okuma tekniklerinden faydalanırsa bu hızını üç katına çıkarabilir. Aynı zamanda zamanını daha iyi kullanacağı için okumaya ayrılan süreyi daha da kısaltmış olur. Böylece diğer etkinliklere daha fazla zaman ayırabilir.
Etkili okumada hızı artırmak çok önemli olmakla birlikte üzerinde önemle durulması gereken diğer bir nokta kavrama oranıdır. Türkiye’deki öğrencilerle yapılan araştırmalarda, okuma hızı fazla olan bir öğrencinin anlama hızının da fazla olduğu ortaya çıkmıştır. Yine yavaş okuyanların okuma eğilimlerinin daha az olduğu görülmektedir.
Kişinin çağa uyum sağlayabilmesi ‘sürekli öğrenme süreci’ içerisinde yer almasına bağlıdır. Bunun için tüm öğrenme kanallarını daha etkili hale getirmeliyiz. 150–200 sözcüklük okuma hızının bugünün insanının gereksinimlerini karşılamadığı bir gerçektir. Bu hızının ikiye hatta üçe katlanması gerekir. Tüm bunların kazanılması ise etkili ve hızlı okuma tekniklerini öğrenmekle mümkündür.
Okuma yalnızca mekanik bir gözlem eylemi sonucu gerçekleşen bir etkinlik değildir. Aynı zamanda beynin aktif çalışmasıyla gerçekleşen bir düşünme işlemidir. Kişi hızlı okuma tekniklerini öğrenip bunları alışkanlık haline getirirse gözleri daha az yorulur, motivasyonu ve konsantrasyonu artar; böylece zamanını daha iyi değerlendirebilir. O zaman okuma ona zevk veren etkinlikler içinde yer alabilir ve beyninde saklı olan enerji potansiyelini daha iyi değerlendirebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder