Hızlı Okuma© 2013.

Anlayarak Hızlı Okuma Teknikleri

Anlayarak Hizli Okuma Teknikleri Uzmanligi

Anlayarak Hızlı Okuma Teknikleri

Anlayarak Hizli Okuma Teknikleri Uzmanligi

30 Temmuz 2013 Salı

HIZLI OKUMA’NIN TARİHÇESİ



Aşağıdaki "BAŞLAT" düğmesine tıkladıktan sonra metni okumaya başlayın. Okumayı bitirdiğinizde "BİTİR" düğmesine tıklayın.



HIZLI OKUMA’NIN TARİHİ

İkinci Dünya Savaşı sırasında Luftwafe (Alman Hava Kuvvetlerinin) uçakları Londra'yı gece-gündüz bombalıyorlardı. İngiltere göklerinde İngiliz ve Alman uçakları savaşır, birbirlerine girerlerdi. Londra civarında kulelerde gözcüler, yaklaşan uçakların amblemlerini görüp, dost mu düşman mı anlamaya çalışırlardı. Düşman işaretlerini görür görmez de alarm düğmesine basarlar, halkın vaktinde sığınağa koşmasını sağlarlardı.
Benzer şekilde, İngiliz pilotlarının da yaklaşan uçağın amblemini çok çabuk farketmeleri hayati derecede önem taşımaktaydı. Ne var ki, çok kere gözcüler ve pilotlar uçak amblemlerini seçmede geç kalıyorlar; ve bombalar düşmeye başlıyordu. Bunu önlemek için İngilizler, Ohio Üniversitesinden Dr. Renshaw'un buluşlarıyla, şimdi ‘takistoskop’ dediğimiz aleti geliştirdiler.
Göz hızını geliştiren basit bir mekanizmaya sahip bu alet, muhtemelen birçok İngilizin hayatını kurtarmıştır. Merceği saniyenin 25’te, 50’de ve 100’de biri hızla açılıp kapanan bu araçla, pilot ve gözcüler yetiştirildi.
İngiliz ve Alman uçaklarının oldukça büyük resimlerini göstererek başlanan çalışmada, resimler gitgide küçültüldü; resmin belirip kaybolma süresi gitgide kısaltıldı. Bu çalışma sonucu, katılanların algılama hızları şaşırtıcı seviyelerde yükseldi. Böylelikle bombardıman uçakları çok daha erkenden teşhis ediliyor, haliyle pilotların reaksiyon hızları artıyor, gözcüler halka daha çabuk haber verebiliyordu.
Amerika'da eğitimciler bunu duyunca, aracı, kelime seçmeyi hızlandırmada denediler ve böylelikle ‘Hızlı Okuma’ doğdu. Gözün, vücudun herhangi bir diğer organı gibi, egzersiz gördükçe daha ‘etkili’ olmaya başladığını ispat ettiler. Böylelikle ‘tembel göz’ daha atik davranmaya ve gördüğü şekli (resmi, amblemi, sayıyı, yazıyı) daha hızlı olarak beyne (asıl görme fonksiyonunu gerçekleştiren merkeze) yollamaya alıştı.
Ellili yıllarda, Amerika'da bu konuda kurslar düzenlenmeye başladı. Belirli bir kabul süresinin ardından da okullar Hızlı Okuma’yı benimsemiştir. ABD’de 1960’lı yıllarda, Columbia Üniversitesi’nde ve Uniteq okullarımızın beşinde Hızlı Okuma kursları açtık. 1970’lerde Türkiye’ye kesin dönüş yaptığımda da, bu tekniğin Türkiye için de çok önemli olacağı kanaatiyle, seminerler verdim.
Şu an Amerika’da, ilköğretimden üniversiteye kadar her seviyede ‘Speed Reading’ dersleri verilmekte ve öğrenciler bu teknik üzerine dersler almaktalar.
Bambaşka yönden bir buluş da, Hızlı Okuma’ya yeni bir boyut daha kattı. Sinema ilk çıktığında perde küçücüktü ve çekimler o küçük alana sığacak şekilde yapılırdı. Çünkü gözün, başı çevirmeden ancak bu kadar bir alanı görebileceği sanılırdı. 1950'lerde, psikologların ‘algılama eşiği’ [treshold of perception] deneylerinde gösterdikleri ‘göz ucuyla da görme’ [peripheral vision] gerçeğini Hollywood kaptı ve perdeyi bugünkü büyüklüğüne çıkardı.
Bütün bunlar gösterdi ki göz, başı sağa-sola çevirmeden de çok geniş bir alanı görebilmekte (gelecek sefer sinemaya gittiğinizde dikkat edin; o kocaman perdede filmi seyrederken başınızı sağa sola çeviriyor musunuz, yoksa perdenin orta bir yerine bakıp tamamını görebiliyor musunuz?).
Bu buluşu da Hızlı Okuma’ya uyguladılar ve tek tek kelimelere bakma yerine, satırın daha geniş bir bölümünü görmenin, yani 2-3 hatta 4 kelimeyi birden görmenin pekala mümkün olabileceğini ispat ettiler. Böylece Hızlı Okuma en etkili biçimini aldı.
Özetle, Hızlı Okuma bu iki temele dayanır:
1) Göz, egzersizlerle, gitgide daha hızlı görmeyi öğrenebilir; tıpkı ağırlık çalışmakla kol kaslarının gelişmesi gibi.
2) Beyin, gene egzersizlerle geniş kelime gruplarını bir bakışta görmeyi öğrenebilir.
Prof. Reha Oğuz Türkkan
Etkin Hızlı Okuma Kitabından alıntıdır.




Okuma hızınız dakikada  kelime
 Tony Buzan'ın 'Aklını En İyi Şekilde Kullan' kitabını,
  • Şu anki okuma hızınızla
  • EHO Eğitimi'nin ardından
 saatte okursunuz.
 saatte okuyacaksınız.
 Orhan Pamuk'un 'Benim Adım Kırmızı' kitabını,
  • Şu anki okuma hızınızla
  • EHO Eğitimi'nin ardından
 saatte okursunuz.
 saatte okuyacaksınız.
 Binbir Gece Masalları'nı,
  • Şu anki okuma hızınızla
  • EHO Eğitimi'nin ardından
 saatte okursunuz.
 saatte okuyacaksınız.
Okuduğunuz metni ne seviyede anladığınızı test etmek için tıklayınız...

NİÇİN ETKİLİ OKUMA


Günümüzde her alanda yaşadığımız sürekli ve hızlı değişimlerle endüstri toplumundan bilgi toplumuna doğru ilerlemekteyiz. Dolayısıyla bu süreç içinde yer alabilmenin önemli koşullarından biri bilgiyi aynı hızda ve süreklilikte takip edebilmek olmuştur. Bilgili kalabilmek, sürekli ve hızlı bilgi edinebilmekle sağlanmaktadır. 

‘Okuma’ bilgiye ulaşmada önemli araçlardan biridir. Ancak artık söz konusu olan ‘okuma’ değil, ETKİLİ VE ÇOK HIZLI OKUMA’dır.

Ülkemizde yetişkin kişilerin okuma hızlarının dakikada 150–200 sözcük arasında değiştiği gözlenmektedir. Bu hızla gerek öğrencilik, gerekse çalışma alanımızdaki dev ilerlemeleri izleyebilmek olası değildir. Çünkü bir sunucu, bir öğretmen dinleyicilerine saatte en çok 9000 sözcük aktarabilir. Oysa orta düzeyde bir okuyucu saatte 27000 sözcük okuyabilir. Hele etkili ve hızlı okuma tekniklerinden faydalanırsa bu hızını üç katına çıkarabilir. Aynı zamanda zamanını daha iyi kullanacağı için okumaya ayrılan süreyi daha da kısaltmış olur. Böylece diğer etkinliklere daha fazla zaman ayırabilir.

Etkili okumada hızı artırmak çok önemli olmakla birlikte üzerinde önemle durulması gereken diğer bir nokta kavrama oranıdır. Türkiye’deki öğrencilerle yapılan araştırmalarda, okuma hızı fazla olan bir öğrencinin anlama hızının da fazla olduğu ortaya çıkmıştır. Yine yavaş okuyanların okuma eğilimlerinin daha az olduğu görülmektedir.



Kişinin çağa uyum sağlayabilmesi ‘sürekli öğrenme süreci’ içerisinde yer almasına bağlıdır. Bunun için tüm öğrenme kanallarını daha etkili hale getirmeliyiz. 150–200 sözcüklük okuma hızının bugünün insanının gereksinimlerini karşılamadığı bir gerçektir. Bu hızının ikiye hatta üçe katlanması gerekir. Tüm bunların kazanılması ise etkili ve hızlı okuma tekniklerini öğrenmekle mümkündür.
Okuma yalnızca mekanik bir gözlem eylemi sonucu gerçekleşen bir etkinlik değildir. Aynı zamanda beynin aktif çalışmasıyla gerçekleşen bir düşünme işlemidir. Kişi hızlı okuma tekniklerini öğrenip bunları alışkanlık haline getirirse gözleri daha az yorulur, motivasyonu ve konsantrasyonu artar; böylece zamanını daha iyi değerlendirebilir. O zaman okuma ona zevk veren etkinlikler içinde yer alabilir ve beyninde saklı olan enerji potansiyelini daha iyi değerlendirebilir.